30 Kasım 2016 Çarşamba

137. Mezmur

137

Babil ırmakları kıyısında oturup
Siyon’u andıkça ağladık;
Çevredeki kavaklara
Lirlerimizi astık.
Çünkü orada bizi tutsak edenler bizden ezgiler,
Bize zulmedenler bizden şenlik istiyor,
“Siyon ezgilerinden birini okuyun bize!” diyorlardı.
Nasıl okuyabiliriz RAB’bin ezgisini
El toprağında?
Ey Yeruşalim, seni unutursam,
Sağ elim kurusun.
Seni anmaz,
Yeruşalim’i en büyük sevincimden üstün tutmazsam,
Dilim damağıma yapışsın!
Yeruşalim’in düştüğü gün,
“Yıkın onu, yıkın temellerine kadar!”
Diyen Edomlular’ın tavrını anımsa, ya RAB.
Ey sen, yıkılası Babil kızı,
Bize yaptıklarını
Sana ödetecek olana ne mutlu!
Ne mutlu senin yavrularını tutup
Kayalarda parçalayacak insana!

Agnotoloji

Bilgisizlik bilimi, bilgisizliğin ne olduğunu araştıran bilim dalıdır. Robert N. Proctor tarafından kavramlaştırılmıştır.

Epistemoloji

Epistemoloji, bilginin doğası, kapsamı ve kaynağı ile ilgilenen felsefe dalıdır. Bilgi felsefesi olarak da adlandırılmaktadır.

Terimler değişiktir: episteme, bilgi ve gnosis, bilim ve logos, öğreti kelimelerinden epistemoloji, bilgibilim ve gnoseoloji, bilginin bilgisi terimleri; bilgikuramı (theory of knowledge) anlamında kullanılır, bazen philosophy of knowledge, bilgi felsefesi olur. Bilginin doğasını, kaynaklarını, kökenlerini, değerini araştırır.

29 Kasım 2016 Salı

Dilbilim üzerine notlar


  • Yıllarca gramer inceliklerinin dersini almadan bir yabancı dilde konuşmaya çalışılıyorsa, başvurulacak tek bir son çare stratejisi bulunur: en temel zorunlu unsurlar dışında her şeyi bir yana koymak, en can alıcı içerik dışında her şeyden vazgeçmek, esas anlamı aktarma açısından önem taşımayan her şeyi görmezden gelmek. İngilizce konuşmaya çalışan yerlilerin yaptığı da tam olarak budur – kendi dilleri gramerden yoksun olduğu için değil, doğru düzgün öğrenmiş olmadıkları bir dille boğuşurken anadillerinin incelikleri bir işe yaramadığı için.

  • Nesnel olarak ölçmek zordur ama bir izlenim olarak, bir dilin genel karmaşıklığı, morfoloji (kelime yapısı) ve sentaks (cümle yapısı) birlikte göz önüne alındığında bir diğerininkiyle aşağı yukarı aynı gibidir. Bu şaşırtıcı değildir, çünkü bütün diller aşağı yukarı eşit ölçüde karmaşık işler yaparlar ve morfolojik olarak (yani kelimenin içinde) yapılmayan bir iş sentaks aracılığıyla (yani cümlede) yapılmak zorundadır. Dolayısıyla, İngilizceden daha karmaşık bir morfolojisi olan Fox dili (Iowa civarında bir Kızılderili dili) daha basit bir sentaksa sahip olmalıdır; bakıldığında da böyle olduğu görülür. (Charles Hockett, A Course in Modern Linguistics [Modern Dilbilim Dersleri])

  • Almancanın kelime yapısı İngilizceden çok daha karmaşıktır. Örneğin İngilizce isimler genel olarak sonlarına bir s veya z sesi getirilerek (books, "kitaplar"; tables, "masalar") çoğul hale getirilir ve bu kuralın sadece bir avuç istisnası vardır. Buna karşılık Almancada çoğul yapmanın en azından yedi farklı yolu vardır: "Otomobil" gibi kimi isimler İngilizcedeki gibi sonuna -s alır (Auto, Autos); "at" gibi başka isimler -e alır (Pferd, Pferde), "kahraman" gibi isimler -en alır (Held, Helden), "yumurta" gibi isimler -er alır (Ei, Eier), "kuş" gibi isimler sonek almaz, bunun yerine kelimenin içindeki sesli harf değişir (Vogel, Vögel), "ot" gibi isimler hem sesli harf değiştirir hem sonek alır (Gras, Gräser) ve nihayet, "pencere" gibi isimler hiç değişmez (Fenster, Fenster).


24 Kasım 2016 Perşembe

İçki olarak kullanılan alkol ile ilgili bazı bilgiler


  • Sıcak alkol soğuk olana göre vücutta daha hızlı emilir.

  • Meyve suyu ile karıştırılmış alkol daha az zararlıdır. Meyve şekeri organizmanın alkolü yakmasını hızlandırır.

  • Karbonatlı içeceklerin içkiye katılması alkolün etkisini hızlandırır. Karbonik Asit içeren kola, soda ve tonik gibi içeceklerin içkiye katılmaları onun kara karışmak hızını artırır.

  • Alkol vücutta sırasıyla beyi, böbrekler, kalp, akciğer, onikiparmak bağırsağı, kaslar, deri ve karaciğere yayılır.

  • Alkolün karaciğerde yakılma hızı, alınan alkol ile doğru orantılı olarak artmaz.

  • Beyaz ırktan bir erkeğin karaciğeri, 1 saatte her 10 kg vücut ağırlığı için 1 gram alkolü etkisiz hale getirir. Bu, sabit bir değerdir.


Kaynak : Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi 5, Tamer Korugan. Aykırı Yayınları.

sinestezi

Yunanca kökenli bir kelime olup "birleşik duyu" anlamına gelmektedir. Sinestezik kişilerde herhangi bir duyunun uyarımı otomatik olarak başka bir duyu algısını tetiklemektedir.

perovskit

Magnezyum, silikon ve oksijenden oluşan bir mineraldir. Perovskit, gezegenimizin toplam kütlesinin yarısını oluşturuyor.

görgül

Bir kurama değil yalnızca gözleme dayalı, ampirik.

bakışım

İki veya daha çok şey arasında konum, biçim ve belirli bir eksene göre ölçü uygunluğu, simetri.

Carl Linnaeus

23 Mayıs 1707 Råshult'da doğdu (Stenbrohult, Güney İsveç), 10 Ocak 1778 Uppsala'da öldü; İsveçli biyolog, hekim ve fizikçidir.


Biyoloji ve botanikte sınıflandırma esasını getirmiş, bütün canlıları bir cetvelde göstermiştir. Onun bu metodu, bugün de kullanılmaktadır.

23 Kasım 2016 Çarşamba

"Kültür" üzerine

"Kültür"den ne anladığınız hangi kültürden geldiğinize bağlıdır. Üç sözlük maddesinin merceğinden şöyle bir bakmak bunu teyit eder:


Culture: cultivation, the state of being cultivated, refinement. the result of cultivation, a type of civilization (Eğitimlilik, eğitimli olma hali, eğitimin sonucu, incelik ve kibarlık, bir tür uygarlık). – Chambers İngilizce Sözlüğü


Kultur: Gesamtheit der geistigen und künstlerischen Errungenschaften einer Gesellschaft (Bir toplumun entelektüel ve sanatsal edinimlerinin toplamı). – Störig Almanca Sözlüğü


Culture: Ensemble des moyens mis en œuvre par l'homme pour augmenter ses connaissances, développer et améliorer les facultés de son esprit, notamment le jugement et le goût (İnsanın bilgisini artırmak, özellikle muhakeme ve zevk alanlarında zihinsel yetilerini geliştirmek ve iyileştirmek için kullandığı araçların tamamı). – ATLIF Fransızca Sözlüğü


Bu yukarıdaki alıntı Guy Deutscher’in yazdığı “Dilin Aynasından : Kelimeler Dünyamızı Nasıl renklendirir ?” adlı kitaptan.  Bunu okuyunca ben de bizim sözlüklere baktım. Aşağıdakiler de onlardan.

kültür  :  Fr. culture  a.

  1. Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin

  2. Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü

  3. Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi

  4. Bireyin kazandığı bilgi: Tarih kültürü kuvvetli bir kişi.

  5. Tarım.

  6. biy. Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme. – TDK Güncel Türkçe Sözlük


kültür   İng. culture  Bir halkın ya da bir toplumun özdeksel ve tinsel alanlarda oluşturduğu ürünlerin tümü : Yiyecek, giyecek, barınak, korunak gibi temel gereksemelerin elde edilmesi için kullanılan her türlü araç gereç; uygulanan teknikler; düşünceler, beceriler, inançlar, geleneksel, dinsel, toplumsal, politik düzen ve kurumlar; düşünce, duyuş, tutum, davranış ve yaşama biçimlerinin topu. – TDK  Budunbilim Terimleri Sözlüğü 1973 ( “Budun” kavim, ulus, ırk demekmiş. Budunbilim de etnoloji karşılığı. )

kültür  [Lat. colere (eleme) > cultura (işleme, tarım) >  Fr. culture]

3 . Toplumun, insan hayatı ile ilgili olarak tarihî ve sosyal süreç içinde geliştirdiği ve gelenek hâlinde sürdürdüğü insanın doğal ve toplumsal çevresine kabul ettirdiği egemenliğinin ölçüsünü belirten her türlü duygu, düşünce, dil, edebiyat, sanat ve yaşayış alanındaki maddî ve manevî değerler bütünü.
4 . Toplumun belirli bir kısmına veya bir milletin bütününe özgü düşünce, davranış, giyim kuşam, zevk ve sanat eserlerinin tümü.
5 . Belli bir konuda edinilmiş geniş ve sistemli bilgi; belli bir alana özgü yeterince geniş bilgi.
6. Muhakeme, eleştirme, değerlendirme, zevk alma yetilerini yeterince geliştirmiş olma durumu.
7. Bireyin kazandığı bilgi; bir gruba gereksinim duyduğu geleneksel bilgileri kazandırma. - Ötüken Türkçe Sözlük

7 Kasım 2016 Pazartesi

Almanya Bayrağı

1813 yıllarında Napolyon'a karşı verilen savaşta Prusya’nın hem para hem de asker yönünden yaşadığı sıkıntılardan dolayı Lützow önderliğinde çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan gönüllü Freikorps birliği kurulmuştur. Parasızlıktan dolayı çeşitli renklerde olan askerî üniformalar baştan aşağıya siyaha boyanınca sarı düğmelerin altlarındaki bez parçasının kırmızı kalması bugün Almanya bayrağını oluşturan renklerin geçmişi olarak kabul edilir. 7 Haziran 1950'de alınan karar ile renklerin anlamı Beraberlik, Hak ve Özgürlük olarak belirlenmiş ve 3:5 boyutunda yasallaşarak devletin resmî bayrağı olmuştur.

Alcatras Adası

San Francisco Körfezi'nde sahile 2,4 km uzaklıkta 9 hektar alana yayılmış olan Alcatraz Adası, 1861-1963 yılları arasında ABD'nin en ünlü hapishanelerinden biri olma özelliğini taşıdı. Önceleri İspanyol'ların yönetiminde olan ada, "La Isla de los Alcatraces" (Pelikanlar Adası) adını taşımaktaydı.

Albert Camus

7 Kasım 1913 Cezayir – 4 Ocak 1960 Fransa Fransız yazar ve filozof.


1930 yılında verem yüzünden bırakıncaya kadar Cezayir Üniversitesi'nde futbol takımının kaleciliğini yapmaktaydı. Fakirliğinden dolayı ayakkabıların en az yıprandığı alan olduğu için kaleciliği seçtiği söylenir. Yıllar sonra şu sözü söyleyecektir : "Ahlaka dair ne biliyorsam bunu futbola borçluyum. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi."

Al Capone

Alphonse Gabriel Capone  17 Ocak 1899 New York - 25 Ocak 1947 Florida İtalyan asıllı mafya lideri.


Tutuklandığında Alcadraz'a konur. Burada kütüphanede 647 kitap okur. Hepsi de Napoleon Bonaparte ile ilgilidir. Ve sonuçta şu açıklamayı yapar : "O iyi kalpli olduğu için benim gibi yenik düştü. Austerlitz Savaşı'ndan sonra rus çarını ezebilirdi ama yapmadı; onunla dost olmayı denedi. Saçma ki ne saçma. İnsan hiç bir vakit kötek attığı, acıdığı, onurunu kırdığı kişinin dostu olmaz. Tek bir yasa vardır : Düşmanının gırtlağına sarıldınsa onu sıkacaksın."


Ve bir başka sözü : "Çocukken her akşam yatmadan önce Tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim"

aksâm-ı seb’a

Arapça kelimeler, asli harfler niteliklerine göre yedi kısma ayrılır :


Sahih kelimeler üç kısımdır: sâlim, mehmûz, muzâ’af.
Mu’tell kelimeler dört kısımdır: misâl, ecvef, nâkıs, lefîf.

agarr-ül eyyam

Yılın en sıcak günü.

Adolf von Lützow

Ludwig Adolf Wilhelm Freiherr von Lützow 18 Mayıs 1782 - 6 Aralık 1834


Prusyalı asker. Napolyon Savaşları sırasında yürüttüğü gerilla mücadelesiyle tanınır. Giriştiği harekatların çoğunda başarısızlığa uğramıştır.

Abraham Ortelius

2 Nisan 1527 – 28 Haziran 1598 Flaman haritacı ve coğrafyacı. Genellikle ilk modern atlas olarak kabul edilen, 70 harita içeren Theatrum Orbis Terrarum (Dünya Sahnesi Görünümü,1570) adlı eseriyle bilinir.

Arapça İsim Kalıpları

Fa’l / فَعْل


شمس / şems, ثور / sevr (öküz), جوز / cevz, لحم / lahm (et), زرع / zer’ (ekin).


Fi’l / فِعْل


بٔر / bi’r (kuyu), ذٔب / zi’b (kurt), رجل / ricl (ayak)


Fu’l / فُعْل


فلك / fülk (gemi), قفل / kufl (kilit), نقل / nukl (meze)


Fa’al / فَعَلْ


قلم / kalem, قمر / kamer, جبل / cebel (dağ), ثمر / semer (meyve)


Fa’lel / فَعْلَلْ


خردل / hardal, ثعلب / sa’leb (tilki), صرصر / sarsar (fırtına)


Fu’lul / فُعْلُلْ   


بلبل / bülbül, فستق / fustuk, فندق / funduk, هدهد/ hüdhüd (ibibik kuşu)

ABD Bayrağı

7 kırmızı ve 6 beyaz şerit ülkeyi oluşturan 13 koloniyi ve yıldızlar da eyalet sayılarını bildirir.  En son yıldız 4 Temmuz 1969'da eklenmiştir.

uykusuzluk üzre yazılmıştır 1

gözümden akan uyku nereye kaçtın madem kaçacaktın ben neden yattım sen kaçıp gidince ben bana kaldım gökte yıldızları sayar dururum kapadın ...