29 Nisan 2015 Çarşamba

Küçük Prens - Antoine de Saint-Exupéry (1943)

Kimi eserlerin çok abartıldığını düşünmüşümdür yıllardır. Üretildiği zamanda çok anlamlı, çok muhteşem şeyler olabilirler belki ama sonra "klasikleşmiş" ve önemini yitirmiş oluyorlar.

Ama sırf "klasik" olduğu için belli bir çevre tarafından sürekli okunması/izlenmesi/görülmesi vb. şekilde öneriliyor ve bunu yapanların da hepsinin koşulsuz olarak beğenmesi gerekiyor. Beğenememek mümkün değil gibi bir durum var ama bu bence tam da "Kral çıplak." durumu.

Neyse, Küçük Prens bence çok ama çok sıradan bir kitap. 200 dile çevrilmiş ve milyonlarca satmış bile olsa, benim için öyle.

Arada aforizma tarzında bazı laflar var. Sanki yazar bunları bulmuş ama direk yazmak istememiş, bir hikayeye sığdırayım deyip çalakalem bir şey karalamış gibi.

Yolda birisiyle karşılaşıp "günaydın" ile başlayan muhabbetler "Böyle Buyurdu Zerdüşt"te ki hikayelerin kalıplarına benziyor. 6 gezegendeki hikayeler, 7 ölümcül günaha atıfta bulunuyor ama çok basit.

O kadar sevmedim ki kitabı, milyonlarca okuyucu yanlış düşünüyor diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Neyse işte, sevmedim kardeşim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

uykusuzluk üzre yazılmıştır 1

gözümden akan uyku nereye kaçtın madem kaçacaktın ben neden yattım sen kaçıp gidince ben bana kaldım gökte yıldızları sayar dururum kapadın ...