30 Ocak 2014 Perşembe

Sahiplerini aptal gösteren akıllı aygıtlar

Telefonlar başta olmak üzere "akıllı" elektronik cihazlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz artık. Herkesin bir şeyleri mutlaka akıllı. Akıllı telefon, akıllı çamaşır makinesi ( içindeki çamaşırın tipini anlayıp ona göre program seçiyor) , akıllı bulaşık makinesi ( az doluysa az su harcıyor) , akıllı buz dolabı ( ürünü tipine göre soğutuyor), akıllı elektrikli süpürge ( sen bırakıp gidiyorsun o evi kendilğinden temizliyor) , akıllı televizyon ( parmağını şıklatınca kanal değiştiriyor, şşşşt deyince sesi kapatyor), akllı fotoğraf makinesi ( ışığı, mesafeyi, insanların suratını, gülüp gülmediklerini, gözlerinin açık olup olmadığını ölçüp ona göre çekiyor)  ve benzeri bir sürü akıllı ürüne sahip olmak için yediğimizden içtiğimizden kesiyoruz.

İşin ilginç kısmı, bunlara sahip olanların bu cihazları kullanma şeklinin, neredeyse akılla hiç bağdaşmayan şekilde olması. Şarjı akşama kadar yetişmeyen çok pahallı telefonuyla, şarjı 3 gün giden, neredeyse bedava,  eski telefonla yaptığından fazlasını yapmayan bir sürü akıllı telefon sahibi var mesela. Hatta akıllı telefonla nasılsa fotoğraf çekmeyi başarıp, bu fotoğrafları bir daha bulamayanlar var; "oğlan buluyor bunları bizim " deyip geçiyorlar.

Akıllı çamaşır ve bulaşık makinelerinin ayarlama kısımlarını "çok karışık" bulduğu için her şeyi tek bir programla yıkayanlar var.  Çamaşır makinesinin "soğuk yıka" ayarını değiştiremediği için deterjan gözünden çaydanlıkla sıcak su ilave ediyorlar onlar da.  Akıllı televizyonunun kumandasınaki bazı tuşlara bant yapıştırıp "bunlara basmayın da karışık kuruşuk şeyler oluyor o zaman, anlamıyorum" diyenler var.

"Bu süpürgeyi evde yokken çalıştırmıyorum, ne olacağı belli olmaz; evdeyken de bir saat sonra kapatıyorum çok ses yapıyor. Ben eski süpürgeyle şöyle bir alıyorum haftada bir" diyen akıllı süpürge sahipleri var. 3 farklı objektifle birlikte aldığı koskocaman makineyle daha tek bir kareyi net olarak çekemediği için gidip cep tipi bir kamera almış ama koca çantayı da her yere yanında taşıyan kamera sahipleri var.  O fotoğrafları da bilgisaya aktaramıyorlar bir türlü; kart dolunca yeni makine alıyorlar.

Yani diyeceğim şu ki: Akıllı cihazınız kadar akıllı değilsiniz; cihazınız sizin kadar akıllı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

uykusuzluk üzre yazılmıştır 1

gözümden akan uyku nereye kaçtın madem kaçacaktın ben neden yattım sen kaçıp gidince ben bana kaldım gökte yıldızları sayar dururum kapadın ...