yağmur yağıyor
ve karanlık hava
cam kenarlarından içerinin sıcaklığına
çelik bir bıçak gibi giriyor soğuk
yeşilden sarıya dönüyor gözlerim
nefesimin önünde bir daire buğulanıyor
ardında damlalar
ve dudak kenarlarım üşüyor
bana yazılmış belki de ilk şiir dönüp dönüp içime batıyor
karşı camlardan yansıyor bol damlalı suretim
yasak dokunuşları kazımak istercesine bu şehrin bir yerinden,
yağmur yağıyor
tam bu anda kulaklarımda
telefondaki ürkek ve korkak sesin
yağmurlar dolaşırken ankara damlarında
benim tek derdim sensin
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
uykusuzluk üzre yazılmıştır 1
gözümden akan uyku nereye kaçtın madem kaçacaktın ben neden yattım sen kaçıp gidince ben bana kaldım gökte yıldızları sayar dururum kapadın ...
-
Çok sıradan, binlerce çeşidi bulunan ama vazgeçilmez bir sofra nesnesidir tuzluk. Her ne kadar tuzu elle "çimdikleyip" parmaklarla...
-
Devletşah isimli bir bloga dadandım, aman diyeyim düşmanların başına. Hani siz de bakmayın diye veriyorum adresini. Sabahtan akşama yemek mu...
-
Yurtiçi Kargo'nun beceriksizliğine rağmen Calibro'ya bugün kavuştum. 6 saatlik kullanımdan sonra biraz fikir sahibi oldum. Elektroni...
Hayretler içinde ve aynı zamanda muzip bir gülümsemeyle izlediğim tartışmanın beni buraya getireceğini bilseydim,körüğümle ilk mesajda dahil olurdum konuya.Bu kezde ben;
YanıtlaSilçok hoş geldim.
=)