"elîf mim lâm"
demdir
yar adıyla başlarım söze
nefes ile bitiririm
bir erbab-ı ritm ile çarpmıştır kalbim bu gece
alıp beni götürmüştür
çok zamanlar öncesine
içimdeki çocuk biraz
ağlamıştır kendine
votkanın adiliği bu kabahat vişnede değil
yarim seni seviyorum
kalbim pek kendinde değil
bir kemandır dinlediğim makamıni bilmiyorum
şiir okumuş üstüne ( puşt)
ben ahşabı dinliyorum
emel-i ömrümdür adın ey uzaklardaki sevgili
olsaydın şimdi yanımda
saçlarını koklayaydım
darbukayı meze edip
bir de yolluk patlataydım
gecedir
sensizliğim gelip durur karşımda
yokluğunda bilmem ki yar
nerelere sığınayım
yapma votka ayıp olur
deme halim ahaliye
dön gel artık ağız tadım
bilmem ki bu zulüm niye
elim senin, dilim senin
ömrüm senin ne diyeyim
kaç gün kaldı bilmiyorum
böyle nasıl bekleyeyim
bak bu gece kurban ettim koca grubu derdime
sabah olsun ayılayım
fikr'edeyim kendim ile
takvimlerden saat yapıp
yine seni bekleyeyim
şimdi anladım sevdiğim
sen gidince ben bir daha
uslu durup içmeyeyim
demdir
kan damlar dilimden
adın salınır nefesle
söyle nasıl ölmeyeyim
hû
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
uykusuzluk üzre yazılmıştır 1
gözümden akan uyku nereye kaçtın madem kaçacaktın ben neden yattım sen kaçıp gidince ben bana kaldım gökte yıldızları sayar dururum kapadın ...
-
Çok sıradan, binlerce çeşidi bulunan ama vazgeçilmez bir sofra nesnesidir tuzluk. Her ne kadar tuzu elle "çimdikleyip" parmaklarla...
-
Devletşah isimli bir bloga dadandım, aman diyeyim düşmanların başına. Hani siz de bakmayın diye veriyorum adresini. Sabahtan akşama yemek mu...
-
Yurtiçi Kargo'nun beceriksizliğine rağmen Calibro'ya bugün kavuştum. 6 saatlik kullanımdan sonra biraz fikir sahibi oldum. Elektroni...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder