içinden geceler geçer kadın
sen gelir göz bebeklerime oturursun
sonra uzanırsınn tenime
elim belinde olur uyursun
adını anarım şarkılar susar
meyanı karıştırır kanun şaşkın şaşkın klarnete bakar
adını anarım gece çok uzar
bir şarkı olursun sözlerin kalbime batar
içinden geceler geçer kadın
hüznün mızrap olup sesimi çalar
adını anarım rüyaya dalıp
sen ne çok güzlesindir uykularım kaçar
ankara'nın bir köşesi
gece mayıs gecesi
bir kaç güne doğar yeğen düşünmez misin beni
benim ellerim mahmur ve gözlerim yoklukta
seni çok sevdim kadın öldürmez misin beni
15 Mayıs 2012 Salı
3 Mayıs 2012 Perşembe
velîlerle deliler
-h için
sen gidince bu gece adımı ikiye böldüler
sokak aralarında vurup kırdılar camlarıma
sesimi kuşlara yükleyip uzaklara yolladılar
vermediler sâlâmı alıp götürüp yıkamadan gömdüler
sen gidince bu gece bulutun boğazında kaldı yağmur
çakamadı bile şimşek kendi içine dert oldu
baktılar ölmüyorum sürükleyip bedenimi
denizden en uzak tepede yapayalnız bıraktılar
ömürlerince aradılar martılar, bulamadılar
sen gidince bu gece buza kesti kadehler
rezili rüsva oldu hep kaşıklarda mezeler
yağmur koktu bir damlası düşmeden bütün şehir
ağzını açıp hasrete verdi kendini bir kaç kurumuş nehir
sen gidince bu gece üç yelkovan bir olup beni çok kötü dövdüler
öyle ki o üç akrep "daha da biz sokmayalım" dediler
çok acıdı canım tam da öptüğün yer
koynuma hep karıncalar girdiler
sen gidince bu gece
neyzen oldu tüm velîler
benle semâ ettiler
hû
4.Mayıs.2012 - Ankara
Temize çekmeler
ağlama sevdiğim
yokluğuma ağlama
varlığıma ağlama
bir hüzündür ağlamak
beni hüzüne katma
18.Eylül.1996 - Taş Han / Tokat
yokluğuma ağlama
varlığıma ağlama
bir hüzündür ağlamak
beni hüzüne katma
18.Eylül.1996 - Taş Han / Tokat
en güzel düşüm
en güzel düşüm
ansızın öldüğüm
mümkünse bir dostun kollarında
ölürken
öldüğümden bir haber
dolu dolu güldüğüm
ve hala fallar baktığım
papatya yapraklarında
16.Eylül.1996 - Ankara
ansızın öldüğüm
mümkünse bir dostun kollarında
ölürken
öldüğümden bir haber
dolu dolu güldüğüm
ve hala fallar baktığım
papatya yapraklarında
16.Eylül.1996 - Ankara
Temize çekmeler
şimdi son bir cümledir bu şehir
artık havada bir ayrılık kokusu
aklım başımdan gider
düşüme ceylan girer hû
aşk bir yanılmamadır eğer tenin soğuksa
ve her işin ters gidiyorsa
bir yerlerden giderayak
derde deva olmaz kelimeler
ben kendime gülerim
kendim bana ağlar hû
16.Eylül.1996 - Ankara
artık havada bir ayrılık kokusu
aklım başımdan gider
düşüme ceylan girer hû
aşk bir yanılmamadır eğer tenin soğuksa
ve her işin ters gidiyorsa
bir yerlerden giderayak
derde deva olmaz kelimeler
ben kendime gülerim
kendim bana ağlar hû
16.Eylül.1996 - Ankara
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
uykusuzluk üzre yazılmıştır 1
gözümden akan uyku nereye kaçtın madem kaçacaktın ben neden yattım sen kaçıp gidince ben bana kaldım gökte yıldızları sayar dururum kapadın ...
-
Çok sıradan, binlerce çeşidi bulunan ama vazgeçilmez bir sofra nesnesidir tuzluk. Her ne kadar tuzu elle "çimdikleyip" parmaklarla...
-
Devletşah isimli bir bloga dadandım, aman diyeyim düşmanların başına. Hani siz de bakmayın diye veriyorum adresini. Sabahtan akşama yemek mu...
-
Yurtiçi Kargo'nun beceriksizliğine rağmen Calibro'ya bugün kavuştum. 6 saatlik kullanımdan sonra biraz fikir sahibi oldum. Elektroni...